Santral işitme sistemi, sesin frekansını ve uzaysal konumunu kodlar. Bunların kombinasyonları, bireylerin sesleri anlamasına ve doğru şekilde yorumlamasına yardımcı olur. Santral işitme sisteminde bilgi işleme, sürekli olarak çevresel dikkat ve çevresel ipuçlarının algılanmasıyla sağlanır.

Santral işitme sistemi yapıları sırası ile; Koklear nükleus (KN), Superior Olivery Kompleks (SOC), lateral Iemniskus (LL) ,inferior kollikulus(İK), medial genikulat body(MGB) ve işitsel kortekstir.
Koklear Nükleus Nedir?
Periferik işitme sisteminden gelen işitsel verilerin santral işitsel sistemde, işlemlemenin gerçekleştiği ilk yapıdır. Diğer memelilerden farklı olarak insanlarda koklear nükleus daha az belirginliğe sahiptir. Koklear nükleus dorsal ve ventral olmak üzere 2 alt gruba ayrılır. Bu yapılar işitsel işlemleme sürecinde işitsel girdi ile işitsel oImayan sensör bilgiyi analiz ederler. Ventral koklear nükleus (VKN) horizontal düzlemde sesin Iokalizasyonundan ve sesli uyaranlardan gelen zamansal verilerin kodlanmasından sorumludur.
Dorsal koklear nükleus (DKN), vertikal düzlemde sesin Iokalizasyonundan ve işitsel verinin tanınmasından sorumludur.
VKN'deki hücreler superior olivery kompleks, lateral lemniskus, inferior kollikulus ve talamusa gider. DKN'nin nöronları ise doğrudan inferior kollikulusa gider. Koklear nükleus santral işitsel yolda önemli yere sahiptir. Tıpkı koklea ve sekizinci kranial sinirde olduğu gibi koklear nükleuslarda da tonotopik bir yerleşim mevcuttur.
İşitsel uyarılara ve sekizinci kranial sinir seviyesinde gözlenen sinir liflerinin tek bir cevabına karşılık koklear nükleuslarda 6 ayrı nöral yanıt gözlenir. Bu nöral işlevle birlikte aynı işitsel uyarana 6 farklı nöronun hepsinin yanıt verdiği gözlenmiştir.
Dorsal koklear nükleusun ana çıkış nöronu fusiform hücrelerdir.
Oval ve büyük şekildedirler. Piramidal hücre olarak da adlandırılır. Fusiform hücreleri önemli derecede inhibitör bilgi almaktıdır. Fusifom hücreler genellikle zamansal tepkiler sergiler.
Superior Olivary Kompleks Nedir?
Santral işitsel sistem üzerinde normal bilgiyi binaural zaman ve şiddet bilgisine dönüştüren ilk kısımdır.
Superior Olivary Kompleks: Lateral olivary kompleks(LOC), Medial olivary kompleks (MOC) ve trapezoid body’nin medial nükleusundan oluşur. MOC, miyelinlidir ve kalın lif demetleri vardır. Kontralateral olarak dış tüy hücrelerinde sonlanır.MOC, efferent liflerin dış tüy hücrelerinin kontraktilite özelliği sayesinde kokleanın yüksek sesli ortamlarda seslerin ayırt edilmesini sağlayarak iç kulağı olası akustik travmalardan koruduğu düşünülmektedir.
LOC,miyelinsizdir. SOC lateralindeki hücrelerden çıkar ve ipsilateral iç tüy hücreleriyle sinaps yapan afferent liflerin sinir uçlarında sonlanır. Tüm memelilerde LOC sağ ve sol kulaktan gelen akustik girdilerin algılanıp lokalizasyonun sağlandığı bölümlerden biridir.
Lateral Lemniskus Nedir?
Lateral Iemniskusun ventral ve dorsal olmak üzere iki çekirdek grubu mevcuttur. Ventral çekirdek kontralateral ventral koklear nükleustan iletilen uyaranları alır, zaman bilgisinin işlemlemesinde ve monaural seslerin tanınmasında görev alır. Sonrasında da ipsilateral İnferior Colliculus'a iletir.
Lateral lemniskusun dorsaI çekirdeği, binaural gelen seslerin Iokalizasyonunda rol alır. İpsilateral Medial Superior Olivery, bilateral lateral Superior Olivery ve kontralateral koklear nukleustan uyaran alır. İki taraftaki inferior kollikuluslara ve kontralateral dorsal nükleusa inhibitör projeksiyon oluşturur. Bu çapraz inhibitör girdiler uzayda farklı yönlerde konumlanan ses kaynaklarına verilen tepkiler arasındaki nöral kontrastı artırır.
İnsan beyninde LL yaklaşık 3 cm uzunluğundadır. Ponsta lateral konumda bulunan LL, 8. Kranial sinir, 7.Kranial sinir ve 5. Kranial sinirden kaynaklanabilecek dış lezyonlara karşı savunma mekanizması oluşturur.
İnferior Kollikulus Nedir?
İnferior kollikulus, üst merkezlere iletilen işitsel verinin orta beyinde konumlandığı merkezdir. Santral nükleus, eksternal korteks ve dorsal korteks olmak üzere üç yapıdan oluşur. Lateral Iemniskustan gelen bilgi santral nükleusa iletilir. Santral nükleus içindeki bağlantılar her iki kulak arasında oluşan şiddet farkını kullanarak sesin yön tayinini belirlemede rol oynar.
Afferent akson ve kendi nöronların dendritleri tarafından oluşturulmuştur. Alçak frekanslar dorsalde; yüksek frekanslar ventralde yer alır. Eksternal nükleus, kontralateral koklear nükleus ve DKN'den uyaran alır. Inferior kollikulusun tonotopik organizasyonu mevcuttur.
Inferior kollikulus, işitsel sinirdeki aksonlardan daha fazla nöron içeren karmaşık bir yapıdır. Mevcut nöron türleri, afferent ve efferent bağlatıları bakımından birbirinden farklı birkaç bölgeye bölünmüştür. İki ana alt bölümü vardır:
Santral nükleus ve inferior kollikulusun korteksi.
Santral nükleus, inferior kollikulusun çekirdeğini oluşturur.
Medial Genikulat Body (MGB) Nedir?
Talamusta yer alır. Inferior kollikulustan afferent inputları alır ve serebral kortekse iletir. Ventral, dorsal ve medial olmak üzere 3 gruba ayrılır.
Ventral kısım tonotopik organizasyonun olduğu işitme korteksine uyarınları direkt iletir. Frekans çözünürlüğünü keskinleştirir ve işitmede ileri analizler için özelleşmiş bir bölgedir. İşitme korteksinin merkezine projekte olur. Dorsal ve medial bölüm çok sayıda uyaran (işitme sistemi hariç) alır fakat primer işitme korteksine yaygın bir biçimde projekte olan ve çok az kullanılan bir yol olma özelliğine sahiptir. İşitsel yanıt haricinde somatosensör, görsel uyarılar da aldığından multimodal etkileşimlere sahiptir ve bu da öğrenme sonucunda değişebilen yanıtlara sahip olmamızı sağlamaktadır. Dorsal kısmı işitsel olan ya da işitsel olmayan bilgileri alıp işlenmesinde rol oynar.
Medial kısım ise medial genikulat cismin en büyük kısmıdır ve tüm girdileri kortekse iletir.
İşitsel korteks insan beyninde temporal lobun superior kısmında bulunur. İşitsel veriler MGB'den sonra primer işitsel kortekse gelir. Primer işitsel alıcı (A1), posterior temporal lobun üst bölümünde Brodmann 41 bölgesindeki Heschl's gyrusta bulunur. Sekonder işitsel korteks (A2) olarak bilinen Brodmann 42 ve Brodmann 22 (Wemicke alanı) de dahil MGB'den sinyaller alır. Primer işitsel korteks tonotopik çalışır.
Primer işitme merkezi üç kısımdan oluşur; core, belt ve parabelt.
Core kısmı, Belt kısmına nazaran akustik uyaranın frekans, siddet ve uzaysal Iokasyon gibi özelliklerine daha duyarlıdır.
Belt bölümleri saf seslere kıyasla gürültüye daha çok aktivasyon gösterirler. Belt alanların Core alanlarından farkı daha karmaşık uyaranları işlemek için özelleşmiş olmalarıdır. Primer işitsel korteks etrafında pek çok kortikal bağlantı alanı mevcuttur. İnsanlarda alıcı dil için gerekli olan nöral yapı Wernicke alanıdır ve genelde sol tarafta baskındır. Wernicke alanının posteriorunda inferior parietal Iobda angular girus ve supramarjinal girus (alan 39 ve 40) bulunmaktadır. Bu kortikal alanlar işitsel somatosensor ve görsel bilginin entegrasyonunu sağlamaktadır ve aynı zamanda okuma ve yazma gibi dil becerilerinden de sorumludurlar. Bazı çalışmalar angular girusun tinitustan da sorumlu olduğunu ortaya koymaktadır.
Frontal operkulumun bölümü olan ve bu yan kortikal bağlantılarla ilişkili bir diğer alan Broca alanıdır (44 ve 45. alan). Sol hemisferde baskın görülür. İfade edici dil ve müzikal algıdan sorumludur.
Sekonder İşitsel Korteks, A2 alanı diye de adlanır ve klasik Broadmann sınıflandırmasında 42. bölgeye denk gelir. İşitsel assosiasyon korteksi diye isimlendirilebilen A2, temporal gyrus 'un posterior transvers ve superior bölümlerinden oluşur ve A1 alanın büyük kısmını kapsar. Sekonder işitsel korteksten, primer işitsel kortekse normalde olması gereken efferent yolaklar infragranüler tabaka aktivitesinin olmamasından dolayı gelişemez. Bu da sekonder ve primer işitsel korteksler arasında ayrıma sebep olur. Bu durum kortikal ayrışma (cortical de-coupling) olarak isimlendirilir. Bu ayrılma diğer duyusal kortekslerin sekonder işitsel korteksle bağlantı kurup yeniden yapılanmasına sebep olur. Bu sebeple sekonder işitsel korteks dil gelişiminde rol oynayamaz.
Santral İşitsel İşlemleme Nedir?
Santral işitsel işlemleme, santral sinir sistemi (SSS) üzerindeki işitsel girdilerin işlenmesi ve işlemenin temelinde olan elektrofizyolojik işitsel potansiyelleri oluşturan nörobiyolojik aktivite olarak bilinir.
Santral işitsel işlemleme, işitme ortamından gelen verileri koruyan, onaran, analizini yapan, değiştiren, organizasyonunu yapan ve yorumlayan düzeneklerden oluşur. Bu düzenekler işitsel ayırt etme, temporal işlemleme ve binaural işlemleme yeteneğinin zeminini oluşturur.
Santral işitsel işlemleme, basit bir akustik girdinin konuşma ve lisan gibi karışık yapılara kadar işitsel süreçleri doğru biçimde tanınmasını ve ayırt edilmesini sağlar.
Amerikan Konuşma Dil ve İşitme Derneği (American Speech Language and Hearing Association- ASHA) işitsel işlemlemeyi işitsel verinin SSS’de algısal olarak işlemlemesi olarak isimlendirir. Santral işitsel işlemleme aşağıdaki maddeleri içerir:
1.Ses Lokalizasyon ve Lateralizasyonu: Ses kaynağının yerini ve yönünü tayin etme becerisidir.
2.İşitsel Ayırt etme: Farklı sesleri birbirinden ayırt edebilme yeteneğidir.
3.İşitsel Şekil (Patern) Tanıma: Seslerdeki benzerlik ve farklılıkları ayırabilme yeteneğidir.
4. İşitmenin Temporal (Zamansal) Yönleri: Zaman içinde akustik verilerin işlenmesi becerisidir.4 başlıkta incelenir
• Zamansal maskeleme: Güçlü fonemlerden önce ya da sonra gelen zayıf fonemleri maskeleyebilmesidir.
• Temporal Çözūnürlük (Rezolüsyon): İşitsel sinyallerde olan değişikliklerin algılanmasıdır.
• Temporal Birleştirme (İntegrasyon): Arka arkaya gelen seslerin ve her iki kulaktan zamanla gelen uyarıları birleştirilmesidir.
• Tempolal Sıralama (Ordering): Arka arkaya olan işitsel uyaranlardaki zaman patenlerini algılama yeteneğidir.
5. Farklı akustik sinyallerle işitsel performansın azalması: Farklı işitsel uyaran varlığında gürültü veya konuşmaları algılama becerisidir.
6.Bozulmuş akusik sinyallerle işitsel performansın azalması: Yüksek ya da alçak frekanslardaki seslerin akustik uyarandan anlaşılması, sinyalin zaman içine sıkıştırılması gibi akustik olarak bozulmuş sinyalin algılanabilmesi yeteneğidir.
Santral işitsel işlemleme üzerine yapılan ilk çalışma yetişkinlerdeki işitsel işlemleme bozukluklarının değerlendirilmesi ve tanımlanması amacıyla Bocca, Calero ve arkadaşlar tarafından 1954'te yapılmıştır.1961 yılında Kimura, insanlar üzerinde dikotik dinleme yeteneklerinin değerlendirilmesine dair teorisini yayınlamıştır.1958 yılında Joseph Wepman, İşitsel Ayırt Etme (ADT:Auditory Discrimination Test)testini geliştirmiştir. Bu test işitsel işlemleme testi değildir, çocuklar üzerinde işitsel işlemleme fonksiyonunu değerlendirmek amacıyla uygulanmıştır. Test 1973 yılında yenilenmiştir ve son haline hala günümüzde bazı kliniklerde kullanılmaktadır. Ülkemizde santral işitsel işlemleme adına 2000 yılında Dikotik Dijit Test ve Zaman Sıkıştırılmış Kelime Testi Meral Didem Türkyılmaz yüksek lisans tezi olarak yayınlanmıştır.
Hakkında Odyone
Odyone, odyoloji alanında bilgi paylaşımını ve topluluk oluşturmayı amaçlayan bir platformdur.