Bir kulakta işitme eşikleri normalken, diğer kulakta 20 dB ya da daha fazla sensörinöral tipte işitme kaybı olması durumuna Unilateral (tek taraflı) işitme kaybı denmektedir. Tek taraflı işitme kayıplarında ise yenidoğanda görülme oranı 1000’de 0,19 ile 2 arasında değişmektedir ve okul çağında bu oran 1000’de 5’e çıkmaktadır.

Unilateral (Tek taraflı) İşitme Kaybı Etiyolojisi
TTİK özel dikkat gerektirir ve çeşitli yönlerden incelenmesi gerekir. Etyolojiyi kesinleştirmek her hastada mümkün olmayabilir. Yetişkinlerde görülen tek taraflı kayıplar tipik olarak, vestibüler schwannom gibi serebellopontin kitle lezyonlarını düşündürürken, çocuklardaki etyoloji hakkında çok az şey bilinir.
Sebepleri arasında; intrakranial bir lezyon veya kitle, viral enfeksiyonlar, iç kulak anomalileri, tek taraflı VIII. sinir anomalileri gibi bozukluklar olabileceğinden, genetik değerlendirmenin yanında radyolojik inceleme de yapılmalıdır.
• Unilateral (Tek taraflı) işitme kayıplarının en sık görülenen etiyolojileri, viral komplikasyonlar (%25), menenjit (%15), kafa travması (%8 ile %12), prenatal veya perinatal bozukluklar (%12) ve genetik bozukluklardır.
• Risk faktörlerinin en başında kraniyofasiyal anomaliler gelmektedir.
• Bunu aile işitme kaybı öyküsü, prenatal enfeksiyon, yenidoğan yoğun bakım ünitesi, kafa travmaları ve hiperbilirubinemi izlemektedir.
Kaybın olduğu kulaktaki işitme kaybının derecesi çok hafiften çok ileriye kadar çeşitlilik gösterebilir, ancak orta, ileri ve çok ileri derecedeki tek taraflı işitme kayıpları, etkileri ve işitsel rehabilitasyondaki zorluklar nedeniyle diğerlerinden daha ön plana çıkmaktadır.
Tek taraflı işitme kaybının en şiddetli formu olan, ‘Single Sided Deafness; SSD’ olarak adlandırılan tek taraflı ileri- çok ileri derecede işitme kaybı (TTİK), bir kulakta ileri dereceden çok ileri dereceye kadar sensörinöral tipte işitme kaybını, diğer kulakta ise normal veya normale yakın işitmeyi ifade etmektedir.
Tek taraflı ileri- çok ileri derecede işitme kaybı ‘daha iyi durumda olan kulakta saf ses ortalamasının (0,5, 1, 2 ve 4 kHz saf ses frekanslarında ortalama işitme eşiği seviyeleri) 30 dB HL veya daha iyi olduğu, daha kötü olan kulakta ise ileri ila çok ileri arasında bir kayıp’ şeklinde tarif edilmiştir.
Ancak tek taraflı ileri- çok ileri derecede işitme kaybının kesin tanımı günümüzde hala tartışılmaktadır. Bu tartışmanın nedenlerinden bir tanesi, yetişkinlerde tek taraflı ileri- çok ileri derecede işitme kaybını sınıflandırmak için farklı standartların kullanılıyor olmasıdır.
(1) Zayıf kulakta saf ses ortalaması (0,5, 1, 2 ve 4 kHz saf ses frekanslarında ortalama işitme eşiği seviyeleri) ≥ 70 dB HL
(2) Daha iyi olan kulakta saf ses ortalaması ≤ 30 dB HL
(3) Kulaklar arası eşik farkı ≥ 40 dB HL
Doğum sonrası gelişim sürecinde beynin, aldığı duyusal girdiye dayalı olarak işitsel işlemleme yeteneklerini uyarlamasına ve geliştirmesine olanak sağlayan, plastisitenin oldukça aktif olduğu hassas bir dönem bulunmaktadır.
İşitme sisteminin gelişimi için hassas olan bu dönem işitme ile ilgili sinir yollarının ve yapılarının normal gelişimi ve organizasyonu için oldukça önemlidir. İşitme sisteminin gelişimi için hassas olan bu dönemde TTİK’ye bağlı olarak tek taraflı işitsel girdinin azalması, işitsel merkezde morfolojik ve işlevsel değişikliklere neden olmaktadır. Bu durum tek taraflı işitsel deprivasyon (unilateral auditory deprivation- UAD) olarak adlandırılmaktadır.
Tek taraflı işitsel deprivasyonun tonotopik haritaları (gelen sesin frekansına göre işitsel bilgilerin beyindeki organizasyonu) ve iki kulaktan gelen işitsel girdilerin beyindeki entegrasyonunu bozabileceğini, nöral ağların yeniden düzenlenmesine sebep olabileceğini ve primer işitsel korteks veya subkorteksteki sinaptik iletimi değiştirebileceğini belirtmişlerdir.
Çocuklarda Unilateral (Tek Taraflı) İşitme Kaybının Etkileri
Tek taraflı işitme kayıplı hastalarda çeşitli problemler ortaya çıkabilmektedir. İşitme kaybının şiddeti, başlangıç yaşı, kontralateral kulağın işitme eşiklerinin durumu ve komorbiditelerin varlığı (vertigo, bilişsel durum, santral işitsel işleme, hiperakuzi, tinnitus vb.) bu problemlerin iletişimi etkileme derecesini değiştirmektedir.
Tek taraflı işitme kaybı, bir çocuğun konuşmayı öğrenmesini direk olarak engellemese de, konuşma ve dil gelişiminde gerilik ya da gecikmeye, dilin pragmatik kullanımında yetersizliğe, düşük akademik başarıya, sosyal/duygusal bozukluklara ve iletişim zorluğuna neden olabilmektedir.
Tek taraflı işitme kaybının etkileriyle ilişkili faktörler arasında, ailenin sosyoekonomik durumu ve ilgisi, çocuğa bakan kişinin eğitim düzeyi, çocukta ek sorunların bulunup bulunmaması ve işitme kaybının hangi kulakta olduğu sayılabilmektedir.
Unilateral (Tek Taraflı) İşitme Kayıplı Çocuklarda Gürültüde Konuşmayı Ayırt Etme Becerileri
Konuşmayı ayırt etme, bilişsel kapasite, dilin bileşenlerine dayalı işlemleme ve işitsel hafıza gerektiren bir süreçtir; yaşa bağlı gelişim gösterir, sosyal becerilerden ve kelime hazinesinden etkilenir, çevreyle etkileşime bağlı olarak sınırlanabilir.
Arka plan gürültüsü varlığında konuşmayı ayırt etme zorlukları normal işitenlerde de karşımıza çıkmaktadır. İşitme kayıplı bireylerde ise bu durum iletişimi olumsuz yönde etkileyecek ölçüde belirgin güçlüklerle kendini göstermektedir.
Hakkında Odyone
Odyone, odyoloji alanında bilgi paylaşımını ve topluluk oluşturmayı amaçlayan bir platformdur.